Sözde Festival: Yulin'de Toplu İşkence ve Katliam

Sözde Festival: Yulin'de Toplu Katliam

Normalde bir şehrin ismini arama motorunda arattığınızda o şehrin haritası ve özdeşleştiği doğa manzaraları veya mimarisi ile karşılaşırsınız. Ancak Yulin için işler farklı. Yulin, Çin Halk Cumhuriyeti'nin güney batısında yer alan yaklaşık 7 milyon nüfuslu bir şehir. Dünyada ise kanlı Yulin Köpek Eti Festivali ile tanınıyor. Nitekim arama motorunda ismini arattığınızda karşınıza doğrudan köpeklerin işkence gördüğü, kaynar sularda diri diri haşlandığı, derilerinin diri diri yüzüldüğü, küçücük kafeslerde istiflendiği görüntüler çıkıyor.

Yaz Gündönümünü Kanla Karşılamak - Yarım kilo köpek eti £2!
 
Sözde festival, Kuzey Yarımküre için yazın başlangıcı sayılan ve en uzun gündüzün yaşandığı gün, yani 21 Haziran günü başlıyor. Sözde festivalin tarihini araştırdığınızda kanlı görseller ve işkenceleri anlatan metinler dışında birtakım bilgilere ulaşmak oldukça zor. Köpek yemek, her ne kadar Çin'de binlerce yıllık bir tarihe dayandırılsa da sözde festival geleneğinin yerel olarak 1990'lı yıllarda ortaya çıktığı belirtiliyor.

Sözde festival, her kanlı bayram gibi inançlara dayandırılıyor. Çinlilerin inancına göre yazın başlangıcında köpek eti yemek, kışın onları soğuktan koruyor ve kültürel inançlarına göre sağlığın yanı sıra iyi şans da getiriyor. 

Köpekler Nereden Geliyor?

Hayvan hakları aktivistlerine göre Çin'in her yerinden Yulin'e köpek getiriliyor. Sokakta yaşayan, çiftliklerden alınan köpekler... Köpeklerin önemli kısmı henüz Yulin'e gelmeden açlık, dehidrasyon ve havasızlık sebebiyle ölüyor. Belki de içlerinde en şanslı olanlar onlardır? Katledilen köpeklerin yalnızca küçük bir kısmı Yulin'de yaşayan köpekler.  Dahası Çin'de köpek eti tüketiminin yaygın olması sebebiyle evcil hayvan hırsızlığı yaygınlaşmış durumda. 
Diğer yandan Yulin'deki sözde festivalde yaygın bilinenin aksine yalnızca köpekler değil, kediler de katlediliyor. 




Çin'de yorulmadan ve sıkılmadan sözde festivale karşı mücadele veren aktivistlerin yanı sıra sosyal medyada büyük bir kampanya başlatıldı. Kampanya #StopYulin2015, #EndYulinFestival, #EndYulin2015 hashtagleri ile dünyanın her yerinden destek görürken işkence gören hayvanların fotoğrafları paylaşılıyor. Dünyanın en çok okunan çevrimiçi gazeteleri de kampanyaya hikaye ve belgelerle destek veriyor. Bu hikayelerde, köpekleri satın alan ve kurduğu çiftliklerde onlarla yaşayan insanların çabalarına da yeriliyor. 

 

Yerel Yetkililer: "Böyle Bir Festivalimiz Yok"

Yerel yetkililerin gelen tepkiler sebebiyle "köpek eti festivalinin" iptal edildiğini söylemesine karşın hayvan hakları örgütleri sözde festivalin planladığı gibi - hatta tepkiler sebebiyle daha erken - yapılacağını belirtiyor. Dahası 2011 yılında yasaklanan Jinhua Hutou Köpek Eti Festivali'nin ardından Yulin yetkilileri, kendi bölgelerinde böyle bir festivalin düzenlenmediğini, köpek eti tüketiminin arttığı 21 Haziran gününün benzer bir festival olarak görülemeyeceğini dile getiriyor. Bir diğer deyişle sözde festivalin yasaklanmaması için adını değiştirerek onu yok sayıyor!
 
Çin'de Hayvan Hakları

Çin Ulusal Halk Kongresi'ne 2009 yılında hayvan hakları ile ilgili bir yasa tasarısı sunuldu. Bu tasarıda hayvana işkence eden ve hayvan istismarında bulunanlara karşı hem para hem de gözaltı cezası önerildi. Ancak Ulusal Halk Kongresi bu tasarıyı ciddiye almadı bile.

Çin Komunist Partisi'nin 1966 - 1976 yılları arasında Çin kültürünü canlandırmak için başlattığı Çin Kültür Devrimi süresince Çinlilerin evcil hayvan beslemesi dahi yasaklanmıştı.

(AFP)

Özeleştiri Veriyor Muyuz?

Yulin'deki işkence ve katliamın finansal boyutu göz ardı edilemez. Ancak Çin'de olduğu gibi bütün kanlı sözde festival ve bayramların altında kültür ve inanç değerleri yatıyor.

Türkiye'de 2012 yılından beri halka açık alanlarda gerçekleştirilen kurban bayramı protestoları, pek çok sosyal medya kullanıcısından tepki almış, inanç saldırısı olarak değerlendirilmiş, alay edenler tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. Oysa Yulin penceresinden bakıldığında her iki toplu katliamın arasında belirgin bir ayrım yoktur. Tıpkı Christmas hindilerinin katliamında olduğu gibi. Farklı motivasyonlarla gerçekleştiriliyor ve kanıksanıyor olsa da hepsinin temelinde kanlı ekonomiyi canlandıran inanç ve kültür yatıyor. 


Bir hayvanın işkence ile öldürülüyor olması ya da işkencesiz öldürülmesi nasıl bir fark yaratıyor peki? Bütüncül olarak baktığınızda fark yok oluyor: Öldürülen hayvan üzerinde insan tahakkümü doğduğu andan itibaren sürerken ve yaşamı boyunca görülmeyen işkencelere maruz kalırken yine insanın istediği zaman ve yerde, insanın ölmesini dilediği şekilde öldürülüyor. 

Independent'ın haberine göre Yulin'deki sözde festivale karşı çıkanlar kadar festival destekçileri de sosyal medyada sessiz kalmıyor ve müslüman etnik gruplar için "Müslümanlar domuz yemiyor ve biz domuz yiyoruz diye bizi protesto etmiyor." açıklaması yapıyor. Yulin'deki sözde festival destekçilerinden bir diğeri ise "Hadi hepimiz Christmas'ta hindi yeme pratiğini protesto edelim!" diyor.  

Bunlar karşısında insan olarak birçoğumuz vereceği yanıt, her gün mezbahalarda milyonlarca hayvan, insan çıkarı için katledilirken başımızı öne eğmekten öteye geçmeyecektir. Hayvan katliamlarının "evcilleştirilmiş türlere duyulan empati ve sevgi" bağlamında açıklanabilecek kadar sığ bir konu olmadığını daha açık bir şekilde Yulin'de görüyoruz. 



Yararlanılan kaynaklar: 
Yulin Dog Meat Festival: Netizens rally in defence of event that will see 10,000 cats and dogs slaughteredBusiness is booming at the Yulin No.1 Crispy Dog Meat restaurant: Cats and canines crammed into cages ready for slaughter days ahead of meat festival that's outraged the world
Simoons, F.J., (1991). Food in China
Times - 5 Things You Need to Know About China’s Dog-Eating Festival
The New York Times - After Online Campaign, Chinese Dog Meat Festival Is Canceled

*Metnin tamamı VeganTürkiye'ye aittir. Yararlanılan kaynaklar ve alıntılar bağlantılarla gösterilmektedir.

Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. Gerçekten korkunç bir şey bu. Tuylerim ürpererek okudum. Fotolara bakamadım bile. Bir canlıya bunu yapmak hangi vicdana sığar. İnsanın kendisinden aciz olana zulmü inşallah bir gün bitecek. Bloğunuz ve bilgilendirmeniz icin teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  2. iskenceyle olmekle iskencesiz olmek fark etmiyorsa sizi de iskenceyle oldursunler madem olur mu

    YanıtlaSil